Büyük Britanya Krallığı Kraliçesi'nin tahttaki 60.Yıldönümü yağmur altında görkemli kutlamalarla  son buldu.

Britanya ulusal birliğinin sembolü Kraliçe ve Kraliyet Ailesi’nin şaşalı kutlamalarıyla kendinden geçti. Daha doğrusu halk, İngiltere’de yaşanan çifte durgunluk (double deep recession) ve ekonomik krizi 5 günde olsa unuttu.

İngiltere’de yaşayan bizim toplumun büyük bir oranı ingiliz pasaportu taşımasına, kraliçeye bağlılık yemini etmesine rağmen, yaşadığı ülkenin nasıl yönetildiğini bilmiyor. İngiltere’de bir toplum sözleşmesi (Anayasa) bile yok. 15.yüzyıldan beri bir önceki dava esas alınarak hüküm verilerek bugünlere gelindi.

Türkler, İngiltere’de demokratik olmayan bir monarşi rejimiyle yönetilirken, Türkiye’ye gittiklerinde demokrasi ile yönetildiklerini zannediyor.

İngiltere’de Kraliçe’ye Türkiye’de Demokrasi’ye bağlı olma çelişkisinin farkında değiller !

Hem Türk hem İngiliz pasaportu taşıyan Türkler, ingiltere'de "monarşi"ye Türkiye'de "demokrasi"ye bağlı olabilir mi sizce ?

Monarşi'de demokrasiden demokraside monarşiden söz edilebilir mi ?

***

İngiltere'de iktidar halkın mıdır ?

Monarşi mi Demokrasi mi ?

İngiliz pasaportu taşıyan British olanlar ne düşünüyor?

Bu soruları sordum sosyal medyadaki dostlara.

Gelen cevaplardan bazıları şöyle:

Nihal Collins: Popülasyonun %33'ünün oy verdiği bir ülkede yaşıyoruz !

Şakir Yıldırım: İngiltere'de iktidarın halkta olmadığı kesin !

Ogan Aydın: Teamüllere göre demokrasi anayasal demokrasiden iyidir. Türkiye'de çağdışı olan anayasayı yıllardır değiştiremiyorlar ya da değiştirmek kimsenin işine gelmiyor! Türkiye'de de çok büyük bir kesim nasıl yönetildiğinin farkında değil ayrıca, biat kültürü. Evet herşey çok açık İngiltere demokrasiyle yönetilen krallık, Türkiye ise krallıkla yönetilen demokrasi! :))

Zuhal Gür Thiemann:  Eğer bir ülkede kraliçe diamond jubilee kutlaması için insanlara 4 gün tatil hakkını tanıyorsa; bu insanların bank holiday dolayısıyla kaybettikleri paralarıda ödüyor mu acaba? Bence bu klasik monarşi sayfasının sonu geldi derim. Açıkcası hiçbir şey düşünmedim ortada bir demokrasi var mı herşeyden önce onu düşünelim.

Eser Nisan Yağmur: Son derece demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Ingiliz (british) olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim. ingiltere 'de yaşayıp tersini düşünen var mı gercekten?

Serap Pollard:  Gizli güçlerin kontrolünde herşey

Koray Asena: İngiltere dahil bazı batı devlet ve toplumları, Güney Avrupa, Güneydoğu ve tabii ki Ortadoğu ve Asya ülkelerine 'nazaran, bir nebze 'açık toplumdur', o kadar... Demokrasi hala bir idealdir.... Batı demokrasilerinde ideal olan 'citizenship' ideali değil 'tüketici'-consumer tanımı kullanılıyor...  İngiltere’de ezici çoğunluğu 'x-factor türü, big brother gibi, 'celebrity-ünlü' kültürüyle kafayi yemişse, sadece happy shopper'a 'evrilip' eğlencenin içinde saplanıp kalarak 'mutlu ve cağdaş' olduğuna inanıyorsa bu ülkelerde demokrasiden falan bahsedilemez... Plato/Eflatun'un 2500 yıl önce 'imperfect societies' üstüne yaptığı inceleme hala güncelliğini koruyor... Kısacası 'demokrasi'nin bugünku gerçek izdüşümü, global düzeyde mutlu bir azınlığın 'geri zekalı halkların vurduymazlığı ve cahilliği (they are in sleeping-mode) sayesinde dünyayı yönetmesidir... Bu bir komplo teorisi mi? Bilderberg'ler-Trilateral komisyon'lar-Council of Foreign Relations'ların verdiği kararlar, sözde milli devletlerin-daha doğrusu 'vassallar'in siyasallarına yön vermiyor mu? Atatürk'un '30'lu yıllarında kaleme aldığı 'yurttaşlık bilgileri' bugünün AB tüketim insani toplumunun siyasalarının çok daha ötesinde... Her ülkeyi düzlüğe çıkaracak olanlar 'king-philosopher's-hakan-filozoflardır. (Plato/The Republic and The Death of Socrates) Bunları okuyan ve bugünle mukayese eden bir insan tüm sistemin en ince ayrıntısına kadar ne kadar çirkin ve eğreti olduğunu görecek.

God Save the Queen...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol